|

Biyoeşdeğer Hormon Tedavisi

Biyoeşdeğer hormon tedavisi, vücudumuzun ürettiği hormonların yapay yollarla üretilerek vücudumuza zerkedilmesiyle gerçekleşen bir  tedavi yöntemidir. Doğal hormonlar ile benzer etkiler gösteren moleküller, hormonal eksiklik ya da dengesizlik gösteren vücuda verilir ve düşük düzeyli hormonların yol açtığı şikayetler, bir çeşit yerine koyma tedavisiyle bertaraf edilir.

Çoğunluğu bitkisel olan bu yapay hormonların zararsız olacağı yönünde bir önyargı olsa da “herkes gerçekten güvenle biyoeşdeğer hormon kullanabilir mi?” sorusunun cevabı hayır.

Çok erken yaşta menapoza giren ya da menapoz belirtilerini çok şiddetli yaşayan kadınlarda biyoeşdeğer hormon tedavisi düşünülebilir. Ancak bu durumda bile, kişinin kanser eğilimi  olmadığından emin olmak gerekir. Vücudumuza dışarıdan yapılacak birçok benzer müdahelede olması gerektiği gibi, öncelikle bir genetik test ile kanser yatkınlığının araştırılması şarttır. Genetik olarak aile hikayesinin olup olmadığı araştırılsa da ardından hormon metabolizmasının nasıl işlediğine bakmak ve hormon metabolitlerini ölçen bir test yaptırmak gerekir. Örneğin alıcı bireyin asla kabızlık yaşamaması, hiçbir şekilde alınan hormonu itrah sorunu yaşamaması gibi… Kendimizle ilgili yeterince bilgi sahibi olmadan yaptığımız müdahaleler kanser eğilimimiz olmasa bile bir kansere sebebiyet verebilir.

Menapozu, örnek verdiğimiz talihsiz zorluklarla yaşayanlar için bile durum böyleyken, 45 yaşını aşmış, çocuk beklentisi olmayan kadınlarda biraz da kozmetik kaygılarla yapılacak müdahalelere daha da şüpheyle baktığımızı ve önermediğimizi eklemek isteriz. 

Hormon kullanımı ile ilgili daha iç rahatlatan bir duruş sergilemek istesem de şimdiye kadar yapılan çalışmalar buna izin vermiyor. Sonuçlar çok çelişkili. Çalışmaların gözleme dayalı olması ve uzun zamana yayılması da, doyurucu seviyede çalışma yapmak için bir engel. 

Özetle biyoeşdeğer hormonların, doğal hormonlarımızla aynı etkiyi yaptığı söylense de bunların yapay olarak üretilen kimyasallar olduğu ve arka planda ne gibi etkiler gösterebileceği henüz bilinmiyor. Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi’nin bu hormonların kullanımını henüz onaylamadığını ve çekinceli durmayı tercih ettiğini de eklemek gerekiyor.

Diğer Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir