GDO Söylencesi Ve Sorunlar
GDO Söylencesi Ve Sorunlar
Bir organizmanın gen diziliminin değiştirilmesi ile eldeedilen yeni organizmaya genetiği değiştirilmiş organizma
(GDO) denir.
İnanıldığınınaksine GDO; temasla bulaşan, ortamdan bulaşan veya eklenen bir şey değildir;direkt olarak genlerin değiştirilmesi ile ortaya çıkan bir oluşumdur.
İkinci Dünya Savaşı sonrası, dünya nüfusu hızla artmayabaşlayınca, artan besin ihtiyacını karşılayacak formüller aranmayabaşlanmıştır. Önce “Yeşil Devrim” olarak adlandırılan süreçte tarım ilaçları vekimyasal gübre, (tarım ilaçları ve kimyasal gübrelerin gerek çevreye gerekseinsanlara verdiği zararların tespitiyle) ardından, genetiği değiştirilmiş organizmalarkeşfedilmiştir. GDO 1972 yılında, ilk genetiği değiştirilmiş bitki ise 1983yılında geliştirildi. Başlangıçta ilaç ve aşı sektöründe kullanılmak üzeregeliştirilse de, karlılık sebebiyle zamanla besin sektörüne kayarak, olasıküresel açlığa çözüm olarak sunuldu.
GDO hakkında çok sayıdakomplo teorisi var. Amerika’nın, özellikle de Rockefeller Ailesinin “arı ırk”yaratıp kendilerinden olmayan toplumları yok etme, kanser ve diyabet gibihastalıkları çoğaltarak ilaç sektörünü büyütme, bu komplo teorilerinin en bilinenleridir… Kısa süre içerisinde,yeterli araştırma yapılmadan üretilip sofralarımıza ulaşması, GDO konusundakinegatif teorileri güçlendirse de, GDO’larındirekt kanser yaptığına dair sağlıklı bir çalışma bulunmamaktadır. Varolan hayvan çalışmaları bizleri doğru bir sonucaulaştıramadığı gibi, GDO’lar konusunda, insan odaklı gözlemsel bir çalışma dabulunmamaktadır.
GDO’ların kansere veya şeker hastalığına nedenolmasının dışında; Gelecek gıda krizine yönelik geliştirilen emperyalist bir stratejiolduğunu, meselenin ülkesel bazda ticari bağımlılık yaratma mücadelesi olduğunudüşünmek daha doğru olabilir. Ancak onlardan tamamen uzak duracak bir durumdaolmadığımızı da bilmemiz gerekir. GDO’lu ürünlerin -toksik maddelerinin insana geçişi ile çeşitli hastalıklarıoluşturabilmesi ihtimali ya da doğal olmayan ve glisemik indeksi yüksek buğdayve pirincin üretiminde olduğu gibi şeker hastalığı ihtimalini arttırması gibi-potansiyel zararlarının yanında, A vitamininden zenginleştirme,alerjenlerden arıtılma gibi avantajları da bulunmaktadır. Belki bu noktadasorulması gereken soru “hangi GDO” olmalı.
Tarım ve Hayvancılık Bakanlığımız; insanların tükettiği besinlerde direkt GDO’yu yasakladığı gibi, hayvanların tükettiği besinlerde de hayvan ürünleri ile insanlara aktarılabilecek herhangi bir GDO’lu ürünün kullanılmaması için sıkı denetimler yapmaktadır. Bize düşen hemen her konuda olması gerektiği gibi titiz ve araştırmacı bir tüketici olmak. Herkesten, hayata dair gelişmeleri, cep telefonlarının gelişmelerini izledikleri kadar izlemesini rica ediyorum. Çok sayılmaz değil mi!
Sevgiler…