Radyoterapi Artık Bölgesel Bir Tedavi Olmaktan Çıkıyor mu?

Radyoterapi Artık Bölgesel Bir Tedavi Olmaktan Çıkıyor mu?

Bağışıklık sistemi, vücudun doğal savunma sistemidir; hastalıklara karşı koruma sağlar; istilacı mikroorganizmaları ve dokularda oluşan tümör hücrelerini tanıyıp onları yok eder.

Radyoterapi Artık Bölgesel Bir Tedavi Olmaktan Çıkıyor mu?
Radyoterapi Artık Bölgesel Bir Tedavi Olmaktan Çıkıyor mu?

Bağışıklık sistemini inceleyen bilime immünoloji denilmektedir. Kanser immünoterapisinin amacı kişinin tümöre karşı kendi bağışıklık sisitemini uyarmayı sağlamaktır. Kanser hücreleri vücudun normal hücrelerinden farklı oldukları için bağışıklık sistemi tarafından tanınıp yok edilebilirler. Ancak kendini normal hücre gibi gösterebilme potansiyeline sahip kanser hücreleri bağışıklık sisteminden kaçabilir, ya da oluşan yanıt kanser hücrelerinden tamamen kurtulmak için yeterli olmayabilir. İmmünoterapiler bu noktada bağışıklık sistemimizi aktif hale getirerek, kanser hücrelerinin tanınıp, yok edilmesini sağlamaktadır.

Bu immün cevabı uyaracak antijenlerin dışardan verilmesi yoluyla olabildiği gibi aşılar, onkolotik virüsler ile immün düzenleme (modülasyon) yaparak da gerçekleştirilebilir. İmmünoterapi ile ilgili ilk çalışmalar melanoma ve renal hücreli karsinomda Interferaon-alfa ve interlökin-2 ile yapılmıştır

(1). Bir kanser aşısı çeşidi olan Sipuleucel-T’nin plaseboya üstünlüğü ise metastatik kastrasyona dirençli prostat kanserli hastalarda yapılan çalışmayla gösterilmiştir

(2). Son yıllarda ise özellikle PDL-1, PD-1 de yapılan çalışmalarda başarılı sonuçlar alınmaya başlamıştır

(3-6). Radyoterapi local (bölgesel) bir tedavi şeklidir, uygulandığı yerdeki hücrelerde DNA hasarı yapar ve bu nedenle de etkisini uygulandığı yerde göstermesi beklenir.

Ancak, tanımlanan “abskopal etki” radyoterapinin uygulandığı yere uzak bölgelerde de etkisini gösterebileceğini ifade etmektedir. Bu etki ilk olarak 1953 yılında Mole tarafından tanımlanmıştır

(7). Kökeni latince olan bu kelimede “ab” uzaktaki yerleşim, “scopus” ise hedef anlamına gelmektedir. Abskopal etkinin tanımlandığı ilk kanser türleri; renal hücreli karsinom, lenfoma, lösemi, nöroblastoma, meme ve melanomadır. Bu etkinin mekanizması tam olarak anlaşılamamakla birlikte immünolojik mekanizmalarla olabileceği öne sürülmüştür. Etkin dozda uygulandığı takdirde radyoterapi tümor aşısı gibi davranabilmekte (Tümör spesifik antijen salınması, MHC-I ekspresyonunu artırması, FasL ekspresyonunun artması yollarıyla) veya immünolojik hücre ölümlerine sebep olabilmektedir. Uygun radyoterapi dozu ve tekniği ise henüz araştırma halindedir. Radyocerrahi veya hipofraksiyone tedavilerde olduğu gibi yüksek doz radyoterapi uygulanması durumunda abskopal etkinin arttığına dair çalışmalar olmakla birlikte, fraksiyone radyoterapide uygulan

1.8-2 Gy’in periyodik olarak uygulanmasının immun hücreleri daha çok baskıladığını iddia eden çalışmalar da bulunmaktadır (8). Bir diğer cevaplanması gereken soru da özellikle immün düzenleyici ajanlarla yada kemoterapi ile birlikte kullanıldığında bu etkiyi artırmanın mümkün olup olmadığıdır. Amerika’da bu yıl düzenlenen Multidisipliner Baş Boyun Kanserleri Kongresi’nde definitif kemoradyoterapinin sistemik immünolojik etkisi olduğunu gösteren bir çalışma sunulmuştur

(9). Onyedi baş boyun kanserli hastada yapılan çalışmada tedavi sırasında T hücreleri ile birlikte bazı sitokinlerin seviyesinin arttığı tespit edilmiştir. Radyoterapi ve immünoterapi kombinasyonları ile yapılan en çarpıcı sonuçlardan biri Postow ve ark. tarafından bildirilmiştir

(10). Bu çalışmada ipilumumab tedavisi altındayken progrese olan hastanın metastazlarından birine radyoterapi uygulandığında tedavi sonrasında hem bu kitlede hem de radyoterapi alanı dışında kalan metastazlarda belirgin gerileme olduğu gözlenmiştir. Bir başka çalışmada ise kemoradyoterapiye dirençli metastatik akciğer adenokarsinomlu bir hastada karaciğer metastazlarına radyoterapi uygulandığında hem bu metastazlarda hem de uzak metastazlarında belirgin yanıt olduğu rapor edilmiştir

(11). Ancak immünoterapi ile yapılan çalışmaların çoğunun metastatik hastalıklarda olduğu unutulmamalıdır.
Radyoterapinin kemoterapi veya immünoterapötik ajanlarla birlikte kullanıldığında sadece lokal değil sistemik etki de yarattığı konusunda giderek daha çok veri gelmektedir. Uygun doz, teknik gibi soruların da cevaplanmasıyla klinikte radyoterapi ve immünoterapinin daha çok kullanılması mümkün olacak gibi görünmektedir.

Diğer Makaleler

  • Akciğer Kanserinde Radyoterapi

    Akciğer Kanserinde Radyoterapi Radyoterapi (ışın tedavisi) kanser hastalığının iyonize radyasyon kullanılarak tedavi edilmesidir. Radyoterapinin amacı normal dokuya mümkün olduğunca az zarar vererek kanserli hücreleri öldürmek ve ya bölünüp çoğalmalarını engellemektir. Radyoterapi cerrahi yöntemlere benzer şekilde local bir tedavi yöntemidir; etkisini de, yan etkisini de uygulandığı yerde göstermektedir. Tedavi Planlaması Radyasyon Onkoloğu Doktorunuz ile ilk görüşmede…

  • |

    Brakiterapi Nedir? Yan Etkileri Nelerdir?

    Brakiterapi Nedir? Yan Etkileri Nelerdir? Brakiterapi, radyoterapi yönteminin bir türüdür. Brakiterapide radyoaktif kaynak, iyileştirilmesi gerektiren bölgenin içine doğru yerleştirilir. Brakiterapi Nedir? Brakiterapi kanser tedavisinde kullanılan ve ışın tedavisinin yani radyoterapinin uygulama yöntemlerinden biridir. Dokulara veya tümör yataklarına radyoaktif bir kaynak uygulanarak radyoterapi yapılması  tedavinin temelini oluşturur. Radyoaktif kaynaklar ise geçici yahut kalıcı olarak kullanılabilir. Geçici…

  • Protonterapi

    Protonterapi Protonun tedavide kullanımını ilk kez 1946 yılında Robert Wilson önermiş ve 2 yıl sonra 184 inçlik “siklotron” ‘Lawrence Berkeley Laboratory’ de araştırmacıların hizmetine sokulmuştur (1). Modern tıpta ilk kullanımı ise, 1973 yılında halen günümüzde de en önemli protonterapi merkezlerinden biri olan Harvard Siklotron Laboratuvarı’dır. Loma Linda Üniversitesi (USA), Paul Scherrer Enstitüsü (İsviçre), Protontherapie d’Orsay…

  • Radyoterapi Nedir?

    Radyasyon tedavisi yani ışın tedavisi, şua tedavisi olarak da bilinmektedir. Kanseri tedavi etmek amacıyla uzun yıllardır kullanılmaktadır. O süreçten günümüze dek birçok gelişme kaydedilmiş ve etkinlik arttırmak, yan etkileri minimal seviyede tutmak gibi konularda büyük ilerleme kaydedilmiştir. Tedavi sonuçlarının daha iyi olması için multidisipliner anlayışla uzman ekipler tarafından değerlendirmeler yapılır. Işın tedavisinin birçok farklı uygulanma…

  • Keloid Tedavisinde Radyoterapi

    Radyoterapi, Keloid Tedavisinde de bir Seçenek Keloid aşırı hücre büyümesi sonucu yaranın anormal iyileşmesi durumudur. Normalde yaralar iyileşirken durması gereken doku onarımı durmayıp bağ dokusunun temel hücresi olan fibroblastlar çoğalmaya devam eder ve nedbe dokusu oluşur. Yapısal yatkınlığı olan insanlarda sıklıkla görülen bu iyi huylu durum, kişileri kozmetik ve fonksiyonel olarak etkileyebilir. Tedavi Enfeksiyon hücrelerinin…

  • Radyoterapi Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

    Radyoterapi Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar  Radyoterapi hastalığın son aşamasında yapacak bir şey kalmadığında kullanılan bir tedavi şeklidir. RT kanser hastalarının tedavisinde kullanılan ana tedavi modalitelerinden biridir. Kanser hastalarının büyük çoğunluğuna hayatlarının bir döneminde RT uygulanmaktadır.  Radyoterapi yakar. RT yakmaz, her tedavi şeklinde olduğu gibi RT’nin de bir takım yan etkileri vardır ancak bu…