Keloid Tedavisinde Radyoterapi

Bazı cilt yaraları, cerrahi operasyonun prosedür kesileri, sivilceler, yanıklar, kulak deldirme veya piercing, böcek yaraları ya da sokması, derideki iltihaplanmalar ve su çiçeği gibi ciltteki deformasyonlar sonrasında yaşanan iyileşme süreciyle beraber aşırı hücre çoğalmasının oluşması, kontrol dışı üreyen hücrelerin meydana getirdiği aşırı fibröz doku keloid olarak isimlendirilir. Kısa tanımı ile hücre çoğalmasının aşırıya giderek yaranın anormal bir biçimde iyileşmesi olayıdır. Deride meydana gelen yaralar, operasyon sonrası kalan kesiler, böcek sokmaları veya yanıklar iyileşme sürecindeyken bu alanlardaki hücre üretimi yavaşlar fakat keloid oluşumunda hücrelerin üretiminde aşırı bir artış meydana gelir. Bunun sonucunda ise keloidin bulunduğu bölgede doku fazlalığına rastlanır. Bazı vakalarda yaraların iyileşmesinden belli bir süre sonra da keloidin meydana geldiğine rastlanmıştır. Bu gibi durumlar genetik olarak cildin özelliklerine ve hücrelerinin farklı yapılar taşımasına bağlı olarak değişiklik göstermektedir.

Keloidin meydana gelmesinde bazı sebepler yer almaktadır. Oluşum sebeplerine cerrahi operasyonlardan sonra dikişlerin bulunduğu alanın enfeksiyon kapması, dikişlerin sert olarak vurulması ve deri içerisinde yabancı maddelerin unutulması veya kalması örnek olarak gösterilebilir. Keloid yapısının alımında estetik operasyon tercih edilmez. Çünkü, bireyin cilt tipi keloidi tekrar nüks ettirmeye yatkınsa yapılacak olan estetikten sonra daha fazla keloid oluşumuna rastlanabilir. Bu süreç oldukça kısa olarak gerçekleşebilir. Keloid oluşumu iyi huylu bir durum olarak görülse de bireyleri konfor olarak ve fonksiyonel olarak etki altına alabilir.

Tedavi:

Keloidin tedavi aşamasında aşağıdaki tedavi süreçleri uygulanmaktadır.
● Masaj, basınç uygulama tedavisi
● Kortizonlu, retinoid, silikon ve imiquimod içeren kremler
● Kryoterapi (soğuk sprey)
● Lazer tedavisi
● İlaç enjeksiyonları (Kortikosteroid, 5-FU, Bleomisin)

Enfeksiyon yapan hücrelerin bir araya gelmesini engelleyen bitkisel maddeler, lezyonun içerisinde uygulanan kortizon ve kanser hastalığının tedavisinde de uygulanan 5FU ilacı ya da lazer tedavisi en çok tercih edilen tedavi süreçlerindendir. Keloid rahatsızlığının kesin çözümü olarak ise cerrahi operasyon ve radyoterapi yani ışın tedavisinin kombine olarak uygulanması önerilmektedir.

Bu noktada dikkat edilmesi gereken önemli bir durum olarak ikincil bir kanser gelişimi riski sebebiyle ışın tedavisi, farklı tedavi metotları kullanılıp yanıt alınamadığında yani son seçenek olarak tercih edilmesi gerektiğidir. Ortaya konulan bilimsel çalışmalarla keloid kaynaklı radyoterapi uygulamalarında ikincil kanserin ortaya çıkma oranının çok düşük olduğu kanıtlanmıştır. Keloid ile ilgili ortaya konulan çalışmalar artmakta ve titizlikle devam etmektedir.

Işın tedavisi kolajen üreten hücreleri geçici olarak engeller, kesmeli veya delmeli bir metot değildir. Hastanın da genel sağlık durumuna bakılarak kaç seans verilmesi gerektiği belirlenir. Fazla zaman harcayan bir tedavi değildir. Cerrahi operasyonun hemen sonrasında araya fazla zaman girmeden uygulandığında yüksek oranlarda başarılı sonuçlar alınmaktadır. Radyoterapideki sıkça uygulanan biçim, düşük voltajlı foton X-ray ya da yüksek voltajlı olarak external elektron tedavisidir. Cerrahi operasyon ile beraber gün içerisinde doktorun belirlediği oranda tek halde ya da bölünmüş olarak ışın tedavisi uygulanır.

Muhtemel yan etkiler:

Uygulama yapılan alanda kızarıklık, batma ya da yanma hissiyatı ve karıncalanma görülebilir. Bazı durumlarda ise hiperpigmentasyon yani renk koyulaşması veya hipopigmentasyon yani rengin soluklaşmasına rastlanabilir. Bütün bu olası yan etkilerin kalıcı izleri bulunmaz yani şikayetler geçicidir. Çocuklarda gelişim konusunda olumsuz etkilere yol açabileceği için radyoterapi tedavisinin verilmesi çok tercih edilmemektedir.

Detaylı bilgi için iletişim bilgilerimizden bize ulaşabilirsiniz.

Diğer Makaleler

  • Hassas Onkoloji (Precision in Oncology)

    Geçmişte, tümörün genomik durumunu bilmeden her hastaya tümörün köken aldığı organa ve evresine göre neredeyse körleme tedaviler verilirdi. 3-4 kür tedavinin ardından tomografi veya MR çekilip, iyi gelip gelmediği gözlenirdi. Tedavinin sonuçlarının tatmin etmediği bir durumda bir başka ilaca geçilirdi. Ancak artık, yaptığımız genetik testler ile tümörün ve kişinin taşıdığı mutasyonları saptayarak yani bir anlamda…

  • Meme Kanserinde Radyoterapi Tedavisi

    Radyoterapi, meme kanserinde tedavinin vazgeçilmez bir parçasıdır. Operasyonun ardından meme ve lokal ileri hastalıkta koltuk altı bölgesine yapılan radyoterapi ile cerrahi sonrası kalma olasılığı olan kanserli hücrelerin öldürülmesi amaçlanır. Meme koruyucu cerrahi uygulanan hemen her hastaya cerrahi sonrası radyoterapi uygularken, tüm memenin çıkarıldığı “mastektomi” ameliyatı sonrasında yüksek risk taşıyan hastalar yine radyoterapi ile tedavi edilir….

  • Ameliyatsız Prostat Kanseri Tedavisi

    Prostat kanserinin tedavisinde, sadece cerrahi yöntemlere duyulan yaygın inancın aksine radyoterapi, hastalığın her evresinde güvenle uygulanabilir. Üstelik, her iki tedavi sonrasındaki yaşam kalitesi söz konusu olduğunda radyoterapi, yaşam konforu anlamında çok daha etkilidir. Radyoterapi ile birlikte hormonoterapi kullanılmasına ya da hali hazırda bir fonksiyon kaybı olup olmamasına bağlı olarak, radyoterapi sonrası cinsel fonksiyonların korunması %60-80…

  • İntegratif Onkoloji (Bütünsel Onkolojik Yaklaşım)

    Onkolojik hastalarda, cerrahi, radyoterapi, kemoterapi, akıllı ilaçlar ve immünoterapi, ana tedavi modalitelerini oluşturuyorlar. Ancak tedavi sürecine sadece bu tedavilerden bir veya birkaçı olarak bakmak hayat kalitesini, tedaviye uyum sürecini bozacak, uygulanan tedavi protokollerinin etkisini de azaltacaktır. Kişi, alışkanlıkları, kullandığı ilaçlar, stres durumu, yiyip içtikleri, sporu, günlük aktiviteleri, sosyal yaşantısı ile birlikte bir bütündür ve tedavi…