Kolon kanseri olarak da adlandırılan bağırsak kanseri sindirim sisteminin son kısmı olan kalın bağırsaktaki hücrelerin genetik değişimlere uğrayarak tümör meydana getirmesidir. Kalın bağırsak kanserinde görülen vakaların birçoğu adenomatöz polip ismi verilen boyutu küçük, iyi huylu hücre toplulukları olarak ortaya çıkar. Bu iyi huylu hücrelerin bazısı zaman ilerledikçe ve değişime uğradıkça malign kolon kanserine dönüşebilir. Kanser hastalıklarında düzenli taramalar tanı ve tedaviler için çok önemli faktörlerdir.
Bağırsak kanseri (Kolon kanseri) belirtileri nelerdir?
Kolon kanserinin belirtileri arasında kabızlık ve ishal dahil olarak bağırsaklarda yaşanan değişimler, rektal kanama, dışkıda kan, bağırsağın tamamen boşaltılmadığı hissiyatı, kramp, sancı, halsizlik, nedensiz kilo kaybı yer alabilir. Genelde erken safhada pek belirti vermeyen kolon kanserinde bu faktörlerle karşılaşıldığında tümör çıktığı yere bağlı olarak boyutunda farklılık olacaktır. Bu gibi faktörlerle karşılaşırsanız doktorunuza başvurmanız gerekmektedir. Özellikle aile öyküsü bulunan bireylerin bu hususta daha özenli olması tedavi sürecinde fayda sağlayacaktır.
Bağırsak kanseri (Kolon kanseri) nedenleri nelerdir?
Çoğu vakada kansere yol açan nedenler kesin olarak belirli değildir. Genelde uzmanlar tarafından kolon kanserinde sağlıklı hücrelerin birtakım etkiye maruz kalarak genetik yapılarındaki değişimle kanserli hücrelere dönüştüğüne inanılır. Eğer bir hücrede DNA hasarı meydana gelip kanserli hücreye dönüşürse bu hücreler normalden farklı olarak çok hızlı bir şekilde çoğalıp büyüyecektir. Bu hücrelerin büyüyüp çoğalması tümörü oluşturmaktadır. Zaman geçtikçe kanserli hücrelerin başlangıç noktasını aşıp vücudun farklı bölgelerine yayılmasına da metastaz ismi verilir.
Bağırsak kanseri (Kolon kanseri) risk faktörleri nelerdir?
Kolon kanserinin riskini artıran mutasyonlar aile içinde aktarılabilir. Kalıtsal gen mutasyonları kanserli hücreler meydana getirerek kanser riskini yüksek boyutlara taşımaktadır.
Beslenme: Rektum ve kolon kanserleri genelde fast food gibi gıdaların tüketiminin yoğun olduğu yerlerde daha sık görülmektedir. Posasız tüketim kabızlığa yol açarak dışkının bağırsağın içinde uzun süre kalmasını sağlıyor ve bölgede kanserleşme meydana geliyor. Salamura, tütsülenmiş et, mangal gıdaları ve şarküteri ürünleri kabızlık yapan yiyeceklere örnek olarak gösterilebilir. Bununla beraber meyve, sebze, baklagiller, tahıl gibi gıdaları tüketmenin de riski minimal seviyede tuttuğu belirlenmiştir.
Obezite: Cinsiyet fark etmeksizin, aşırı kilonun kolon kanseri riskini arttırdığı tespit edilmiştir. Bu sebeple düzenli beslenme önem taşımaktadır.
Yaş: Herhangi bir yaşta ortaya çıkabillen kolon kanseri genel olarak 50 yaş ve üzeri bireylerde görülür. Yaşla beraber görülme riski de artmaktadır.
Bağırsak İltihapları: Enfeksiyona bağlı ülseratif kolit ve crohn hastalığının kolon kanseri riskini arttırdığı tespit edilmiştir.
Ailevi polip dışı kolorektal kanser (HNPCC)
Lynch sendromu olarak da bilinir. Bu kanserin bulunması kolon kanseri ve başka kanserlerin ortaya çıkma riskini artırır.
Ailevi adenomatöz polipozis (FAP)
Rektum ve kolonun iç kısmını döşeyen yüksek miktarda polip oluşmasını sağlayan bir hastalıktır. Tedavi edilmediğinde kolon kanserine yakalanma riski artmaktadır.
Bağırsak kanseri (Kolon kanseri) tanısı nasıl yapılır?
Kalın bağırsak kanseri taraması
Kolon kanserinin erken evrede teşhisi için birtakım tarama testleri yapılır. Erken evrede hastalığın tespiti tedavideki başarıyı artıracaktır. Aile öyküsü olan kişilerin bu testlere daha erken başlamaları tavsiye edilmektedir.
Kalın bağırsak kanseri tanısının konulması
Kolonoskopi
Belirtiler kolon kanseri şüphesi uyandırıyorsa bir veya birden fazla tetkik yapılması önemlidir.
Kolonoskopi işleminde kalın bağırsağın tamamını ve rektumu görmek için ucu kameralı bir hortum kullanılır. Şüpheli alan kamera aracılığı ile gözlenir ve örnek alınmak istenen bölgede biyopsi yapılabilir.
Kan testleri
Böbrek ve karaciğerin çalışma kapasitelerinin ölçülmesi için kan testleri yapılabilmektedir. Sonuçlara göre analiz yapılabilir. Karsinoembriyonik antijeni (CEA) tespit etmek için de kan testi istenebilir. Bu CEA seviyesinin takibi prognozu anlamlandırmak ve tedaviye verilen cevabı görmek için önemlidir.
Bağırsak kanseri (Kolon kanseri) evreleri nelerdir?
Kolon kanserinde tanı konduktan sonra evresini belirlemek için birtakım tetkikler yapılır. Bu evreleme işlemleri tedavinin belirlenmesinde büyük rol oynar. Bu noktada bilgisayarlı tomografi gibi görüntüleme yöntemleri de fayda sağlar.
Evre I
Kanserli hücreler başladığı yerle sınırlıdır. Kalın bağırsak duvarı ve rektum dışında görülmez.
Evre II
Kalın bağırsak veya rektum duvarının içinde büyüme gözlenir. Lenf nodunda bulunmaz.
Evre III
Lenf düğümlerine sıçrama mevcuttur. Vücudun diğer bölgelerinde kanserli hücreye rastlanmaz.
Evre IV
Kanserli hücreler akciğer ve karaciğer gibi uzakta yer alan bölgelere yayılma göstermiştir. Metastaz mevcuttur.
Bağırsak kanseri (Kolon kanseri) tedavi yöntemleri nelerdir?
Kanserin evresi tedavi seçeneklerini belirlemek için büyük bir kaynaktır. Tedavi seçenekleri arasından cerrahi, kemoterapi ve radyasyon gibi tedaviler yer almaktadır.
Erken evre kalın bağırsak kanserinde cerrahi müdahale
Kanser henüz büyük boyutlara ulaşmamışsa kolonoskopi sırasında tamamen alınabilir. Endoskopik mukozal rezeksiyon işlemi kalın bağırsaktaki bazı hücrelerin veya rektumunun bir kısmının çıkarılmasını gerektirebilir. Minimal invaziv cerrahide ise kolonoskopiyle çıkarılamayan poliplar laparoskopik operasyon ile alınabilmektedir.
İnvaziv kalın bağırsak kanserinde cerrahi
Kolon kanserinin belirli boyuta ulaştığında şu işlemler uygulanabilir.
Kısmi (parsiyel) kolektomi
Kalın bağırsağın kanserli kısmı ile bir bölümünün çıkarılması işlemidir.
Atıkların vücuttan uzaklaştırılabileceği bir yol oluşturmak için yapılan ameliyat
Karın duvarında bir boşluk açılarak boşluğa oturan bir torba yardımı ile dışkının çıkarılması işlemidir.
İleri evre kanserde cerrahi
Kanser ileri evrelerde ise cerrahi operasyonların amacı genelde kanama ve ağrı gibi belirtileri ve hastanın şikayetlerini ortadan kaldırmak için uygulanır. Bu süreçte farklı tedaviler tercih edilebilir.
Kemoterapi
Kanserli hücreleri ortadan kaldırmak için verilen ilaç tedavisidir. Ameliyat sonrası lenf düğümlerinde sıçrama var ise uygulanabilir. Kemoterapi kanserin nüks etme riskine karşın da verilebilir. Bazı vakalarda ameliyat öncesi tümörü küçültmek için kullanılır. Vücuda yayılan kanserlerde kemoterapi belirtileri ve şikayetleri minimal düzeye indirmek için verilir.
Radyasyon tedavisi
Işın tedavisi olarak da isimlendirilen radyasyon tedavisinde amaç ışın göndererek tümörü ortadan kaldırmaktır. Bu noktada enerjisi güçlü olan X ışını gibi kaynaklar kullanılır. Bir hastalığın radyoterapi ile tedavi edilebilmesi için yerinin mümkün olduğunca hareket etmiyor olması gerekmektedir. Kolon ise hareketli olduğu için radyoterapi bu organın kanserlerinde sadece çevre dokulara yapışık, fikse tümörlerde uygulanır veya nüks hastalık durumunda tartışılabilir.
Mikrosatellit instabilite
DNA yanlış eşleşme tamiri eksikliği (DNA mistmach repair deficiency) ve genomik kararsızlık, birbirleri ile ilişkili ve bazı durumlarda ise birbirlerinin yerine kullanılan kavramlardır. Genomik kararsızlığın meydana gelme nedeni, DNA yanlış eşleşmelerinin istenilen derecede onaramamasıdır.
Bu kavram kolon kanserinde detaylı olarak analiz edilmiştir. Bütün kolon kanserlerine bakıldığı zaman yüksek mikrosatellik instabiliteye sahip (MSI-H) tümörlerin oluşturduğu vakalar azımsanamayacak kadar çoktur. Bu tümörleri saptamak, tümörlerin immünoterapi ilaçlarına etkili yanıtlar vermesinden ötürü büyük önem taşımaktadır, kemoterapiye ise cevapları daha azdır. Yakın gelecekte tümörlerin MSI positif veya negatif olmasına göre sınıflandırılması da olasıdır.
Hedefe yönelik ilaç tedavisi
Kanserli hücreler hızla çoğalıp büyüme eğilimi gösterirler. Bu noktada büyümesini sağlayan kusurlar hedef alınarak birtakım ajanlar geliştirilmiştir. Hedefe yönelik bu ilaçlar tek başlarına kullanılabildiği gibi kemoterapi ile kombine de uygulanabilir. Alışıla gelen ileri evrede standart kemoterapilere cevap vermeyen hastalıkta uygulanmasıdır. Ancak tümör agnozi çağı ile artık giderek artan sayıda hastaya genetik test uygulanmakta ve baştan itibaren genetik bilgiler ışığında tedaviler yönlendirilmektedir.
İmmünoterapi
Bağışıklık sisteminin dışarıdan yapılan bir etki ile kanserli hücrelere karşı daha efektif bir şekilde savaşmasını sağlayan tedavidir. Evresi ileri olan bireylerde bazı antikorlarla immünoterapi tedavisi uygulanabilir.
Destekleyici (palyatif) bakım
Palyatif bakım hastalıkların belirtilerini ve ağrıları gidermek için uygulanır. Devam eden tedaviye ek olarak yaşam konforunu artırmak için yapılan bu tedavide bireyler kendilerini daha iyi hissedip rahat bir yaşam sürebilirler.