Beyin Tümörü Nedir?
Tümör yani diğer bir ismi ile kitle, vücut içerisinde bulunmaması gereken bir yerde ortaya çıkan bir doku veya bir dokunun bulunmaması gereken yerde kontrolsüz bir şekilde büyümesi olarak tanımlanır. Bu tanımlamaya göre vücudumuzda yer alan yağ bezeleri ve et benleri de bu kavrama dahil olabilir ancak her tümörün öldürücü etkisi yoktur. Beyin tümörlerinde durum biraz daha farklı olabilmektedir. İyi huylu olarak adlandırılan tümörler de kafatası içerisinde kapalı bir yerde bulunduğundan öldürücü özellikte olabilmektedir. Bu sebepten ötürü beyin tümörleri, hepsi öldürücü olmasa bile kontrol altında tutulmalıdır. Müdahalesi de titiz bir şekilde dikkatlice yapılmalıdır.
Beyin tümörü belirtileri nelerdir?
Beyin tümörü belirtileri, teşhis ve tedavi için oldukça büyük bir önem taşımaktadır. Tümörler, iyi veya kötü huylu olarak ayırt edilmeksizin, belirli bir boyuta ulaştıklarında kafatası içerisinde bir basınç artışına neden olurlar. Bunun sonucu olarak beyne fiziksel baskı kurabilirler ve itme uygulayabilirler. Beyin dokusuna ve sinirlere müdahelede bulunup fonksiyonel bozukluğa sebebiyet verebilirler. Kafa basıncının artması ile beraber bazı sinyaller ortaya çıkar. Beyin tümörü belirtileri arasında baş ağrısı, apati yani hareketlerde yavaşlık, kusma, bulantı, epilepsi nöbetleri, kişilik bozuklukları, tümörün bulunduğu alana bağlı olarak vücudun bazı bölgelerinde güçsüzlük hissi ve yeteneklerimizden bazılarında bozulma yer almaktadır. Bir diğer belirti olarak hormonal bozukluklar ve bunun sonucunda klinik semptomların oluşması gösterilebilir. Örnek olarak erken ergenlik döneminde, hipertiroidi, el ve ayaklarda büyüme, kortizol dengesizliği ve menstrual döngü bozuklukları gibi hususlara dikkat edilmesi gerekmektedir. Ciddi bir hastalık olan beyin tümörünün belirtilerinden herhangi birini fark ettiğinizde bile mutlaka doktorunuza danışmanız gerekmektedir.
Beyin tümörü niçin ve nasıl oluşmaktadır?
Beyin tümörlerinin meydana gelmesinde iki önemli faktör bulunmaktadır. Bunlardan ilki tümörün beynin kendi hücrelerinden oluşması ve diğeri de başka bölgelerden gelişen tümörün beyne sıçramasıdır. Eğer kitle beynin kendi hücreleri tarafından oluşmuşsa benign yani iyi huylu ya da malign yani kötü huylu olarak iki grupta incelenir. Beyin tümörünün görülme sıklığı yaklaşık olarak yüz bin kişide 3-5 arasında olarak belirtilmiştir. Erkeklerde kadınlara oranla görülme sıklığı daha fazladır. Genellikle kadınlarda benign yani iyi huylu olan menenjiom görülme sıklığı daha fazladır. Özellikle belirtilen bir yaş aralığı yoktur yani beyin tümörü her yaşta görülebilmektedir. Ancak tümörün özellikleri yaşa bağlı olarak değişebilmektedir. Örnek olarak kötü huylu tümörler genellikle çocuklarda ya da 60 yaşın üzerindeki bireylerde görülür. Beyin tümörünün tam anlamıyla nedeni halen bilinmese de aile öyküsü önemli bir konumdadır. Bunun dışında beyaz ırk, erkek cinsiyet ve radyasyona maruz kalmak büyük risk faktörleri arasındadır. Cep telefonu kullanımının da beyin tümörünü etkilediği düşünülmektedir.
Beyin tümörünün çeşitleri
Beyin tümörleri ana grupta ikiye ayrılır. Bunlardan ilki primer (birincil) ikincisi ise sekonder (ikincil) beyin tümörleridir. Primer beyin tümörleri beynin kendi hücrelerinden meydana gelir. Bu tümörler iyi huylu (benign) ve kötü huylu (malign) olarak iki alt grupta incelenir. İkincil yani sekonder beyin tümörleri ise vücudun farklı yerlerinde ortaya çıkıp beyne yayılan kanserli hücrelerdir.
Benign yani iyi huylu olan beyin kitleleri beyin hücresi kaynaklı değildir. Çok yavaş bir üreme hızına sahip olan bu iyi huylu kitleler beyin dokusundan kolay bir şekilde ayırt edilebilmektedir. Bu sayede iyi huylu olan tümörlerin tamamı veya tamamına yakını operasyonla alınabilmektedir. İyi huylu tümörlerde yapılan ameliyatlar genellikle iyi sonuçludur. Cerrahi operasyon sonrası alınan iyi huylu tümörlerin tekrar etme sıklığı oldukça düşüktür. Vücudun farklı bölgelerine de yayılım söz konusu değildir. Bahsi geçen tümörler iyi huylu da olsa belirli bir boyuta geldikten sonra beyne yaptığı baskı ile beraber olumsuz sonuçlar doğurabilir. Zaman içinde iyi huylu tümörler kötü huylu tümörlere dönüşebilmektedir. Bu sebepten ötürü de teşhisi ve erken tedavisi önem arz etmektedir.
Kötü huylu tümörler ise iyi huylu tümörlere göre daha hızlı bir büyüme gösterirler. Çevresinde bulunan dokulara zarar verirler. Bu sebepten ötürü operasyonla tamamının alınmaları bir hayli zordur. Çünkü kötü huylu beyin tümörü vakasında tümörleşen dokular beynin fonksiyonel parçalarıdır ve operasyonla alınan her doku fonksiyonel zayıflama anlamına gelmektedir. Bahsi geçen malign tümörlerde operasyon sonrası tekrarlama söz konusu olabilmektedir. Vücudumuzun farklı bölgelerine yayılan metastatik tümörler de kötü huylu olarak kabul görürler.
Beyin tümörü tanısı nasıl konulur?
Teknolojinin ilerlemesi ile beraber tetkikler artık daha kolay yapılmaktadır. Tam donanımlı bir sağlık merkezi tercihi hem tanıda hem de tedavide büyük bir rol oynamaktadır. Beyin tümörü tanısında ilk olarak MR cihazı kullanılır. Bu sayede tümör hakkında kabaca bir düşünce oluşur. Daha sonrasında ise patolojik inceleme ile beraber beyin tümörü olup olmadığı net bir şekilde belli olur. İleri radyolojik tetkiklerle beraber beyin tümörünün detaylı özellikleri anlaşılır. Bu husus tedavi planlaması için oldukça önemlidir. Beyin dokusu ve hastalıkları için ön planda olan görüntüleme yöntemi manyetik rezonanstır. Yeni teknolojiler ile beraber lezyon hakkında detaylı bilgi elde edilmektedir.
Beyin tümörünün tedavisi nasıldır?
Sağlıkta teknolojinin yaygınlaşması ile beraber tedavideki en önemli kısımlardan bir tanesi kişiye özgü tedavi imkanıdır. Beyin tümöründe uygulanan tedavinin amacı hastanın hayat kalitesini düşürmeden onunla savaşmak ve hastanın ömrünü olabildiğince uzatmaktır. Cerrahi müdahalede en önemli hususlar, tümörün tipi, yerleştiği alan, hastanın yaşı, ek problemleri ve genel durumudur. Bütün bu sebeplerden ötürü kişiye özgü bir tedavi planlaması yapılır. Kişiye özgü tedavilerde başarı şansı çok daha yüksektir. Cerrahi müdahaleye ek olarak bazen kemoterapi bazen radyoterapi ya da bunların ikisinin beraber yer aldığı kombine tedavi uygulanır.
Cerrahi operasyon ile çıkarılamayacak alanlarda bulunan tümörler için beyin biyopsisi yapılmaktadır. Bu yöntemle derin bir yerde bulunan, kafa içi basınca neden olmayan ancak tedavinin nasıl yapılacağını belirlemek için tümör hakkında bilgi alınması gerektiği zaman uygulanır.
Beyin tümörü tedavisinde kullanılan bir diğer yöntem mikrocerrahidir. Bu yöntem tümörün tamamen alınması için uygulanır. Bu yöntem ile kafa iç basıncı düşürülür ve tümörün oluşturabileceği etkiler en aza indirilir. Bununla beraber eğer tümör beynin önemli bir noktasında ise bu yöntem ile o bölgenin zarar görmemesi sağlanır ve riskleri en aza indirir. Bu sebepten ötürü beyin tümörü tedavisinde gelişmiş teknolojileri kullanmak oldukça önemlidir.
Nöronavigasyon ile ameliyat öncesinde tümör için en doğru yönelim tespit edilir. Nöromonitorizasyon ile ameliyat sonrası meydana gelebilecek felçleri önlemeye yarar. İntraoperatif ultrasonografi, endoskopi, gliolan boyama tekniği, uyanık kraniotomi, intraoperatif BT beyin tümörü tedavisinde kullanılan yöntemlerden bazılarıdır.
Beyin tümörü hastalığında tümörün yerleştiği yerlerden ötürü hem operasonya öncesinde hem de ameliyattan sonra bazı fonksiyonlarda zayıflama olabilmektedir. Ameliyat sonrasında fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamalarına başvurmaları tavsiye edilmektedir. Ayrıca mental sağlığı olumsuz etkileyebileceğinden ötürü psikolojik destek de alınmalıdır. Beyin tümörü ameliyatı sonrasında ise hastaya karşı özen üst seviyede olmalıdır ve hasta da kendisine dikkat etmelidir.
Eğer sizlerde de yukarıda bahsi geçen belirtiler var ise mutlaka uzman bir doktora başvurmalısınız. Bunun dışında da sağlık taramalarını geciktirmeden tam teşekkürlü kliniklerde veya hastanelerde yaptırmalısınız.