|

Çinko Nedir?

İnsan vücudunun görevlerini yerine getirmesi, yapım ve onarım gibi aksiyonlarının devamının sağlanması ve metabolik reaksiyonların meydana gelmesi gibi birçok fonksiyonun gerçekleşmesi için çinko gibi minerallere ihtiyaç duyulur.

Vücut için önemli minerallerden bir tanesi olan çinko genel olarak et ürünleri, deniz mahsülleri ve tahıl gibi besin maddelerinde yer alır. Bireylerin bu minerali ihtiyaç oranının çok yüksek olmamasına rağmen çinko eksikliği oldukça yaygın olarak görülebilen bir rahatsızlıktır. Yapılan bir bilimsel çalışmaya göre 60 yaşın üzerindeki bireylerin yüzde 35-45’i aralığında çinko eksikliğine sahiptir. Varlığı şart olan bu mineral temel eser element olarak da anılır. Neredeyse bütün sistemlerde rol alan çinko biyolojik reaksiyonlar için gereklidir. İnsan vücudunun normal fonksiyonlarında çalışması için çinko ve çok daha fazla mineralin dengeli bir oranda bulunması gerekir. Bu sebepten dolayı da düzenli ve dengeli beslenmek bu minerallerin alınması için önemli bir faktördür.

Çinko ve Görevleri

Görevlerine bakacak olursak yaklaşık 300’den fazla enzimin etkinliğinde rol oynadığı için sindirim sistemine, beyin ve sinir sistemine ve metabolizmaya varana dek birçok yerde bulunur.

Beyin, sinir sistemi

Beyin vücudun diğer organlarına göre karşılaştırırsak çinko konsantrasyonu yüksek olan bir alandır. Çinkonun yeterli düzeyde olmamasının sonucu olarak beyin fonksiyonlarında zayıflama ve depresyon ortaya çıkabilmektedir. Bununla beraber alzheimer sürecini de tetikleyebilir.

Yara iyileşmesi

Hücrenin gelişmesi ve zarının onarımı için gerekli olan çinko sağlıklı bir cilt için de elzemdir. Çinkonun sorumluluk aldığı enzimler DNA tamir mekanizmalarında göre almaktadır. Yeterli düzeyde olmamasına bağlı olarak da yara iyileşmelerinde gecikmeler meydana gelir.

Tat ve koku kaybı

Yeterli miktarda vücuda alınmadığı takdirde koku almada ve tat almada kayıplar meydana gelebilir. 

Bağışıklık sistemi

Antioksidan mekanizmalarında sorumluluk alır. Eksikliğinde inflamasyon hücrelerinde meydana gelen azalma ile beraber kronik inflasyonu tetikleyerek erken yaşlanmaya sebebiyet verebilir. Bununla beraber kronik rahatsızlıklara olan eğilim de artabilir.

Çinkonun görevlerini madde olarak listeleyecek olursak;

  • savunma sisteminin çalışmasının düzenli olması,
  • koku ve tat alma duyularının korunması, 
  • saç ve tırnak sağlığının düzenlenmesi, 
  • yaraların iyileşmesinin hızlı bir şekilde gerçekleşmesi,
  • cinsel fonksiyonların yerine getirilmesi ve üremenin sağlanması

Çinko Eksikliği

Erken safhalarda mineral eksikliklerinde bireyin çok fazla dikkatini çekecek bulgulara rastlanılamayabilir. Eksikliklerin uzun süreli olması halinde ise belirtiler daha çok ve etkili olarak görülebilir.

Çinko eksikliğinde ortaya çıkan bulgular aşağıda yer almaktadır.

  • Nedeni açıklanamayan kilo kaybı,
  • Yara iyileşmesinin gecikmesi ve ciltte oluşan açık yaralar,
  • İştahsızlık,
  • Halsizlik ve uyku hali,
  • Tat ve koku alma duyularının azalması,
  • İshal,
  • Büyüme ve gelişmede gerilikler, yavaş büyüme,
  • Bağışıklık sisteminin zayıflaması,
  • Saç dökülmesi

Vücuda çinko sağlayan kaynaklar arasında kırmızı et ve kümes hayvanları yaygın olarak tercih edilenler arasındadır. Bununla beraber deniz mahsülleri, süt ve süt ürünleri, kabuklu yemiş ve baklagiller ile tahıllar çinko kaynağı olarak yer alır. Sayılan kaynaklarda yer alan çinkoyu yeterli ve dengeli olarak beslenmezsek doğru oranda alamayabiliriz. Bu süreçte de çinko eksikliği gibi ciddi sonuçlara varabilecek bir rahatsızlık ile karşılaşırız.

Eğer çinkonun eksikliğine dair birtakım şüpheler besliyorsanız bu noktada bir sağlık kuruluşuna başvurarak kan tahlili aracılığı ile çinko düzeyini öğrenebilirsiniz. Bununla beraber tedavi olarak beslenme düzeninizi gözden geçirmek ya da doktorunuza danışarak belirli aralıklarla damardan çinko almak planlamalar arasında yer almaktadır. İşlemin burundan uygulanması ise bazı durumlarda koku kaybını tetikleyebilmektedir. Çinko eksikliği birçok rahatsızlığa sebebiyet verebilir. Bunlar arasında Tip II diyabete sahip olan bireylerin kan şekerinde düşmeler meydana gelebilir. Kalsiyum takviyesi uygulayan kişilerde çinko emilimi azalabilir. Çinko eksikliği durumunda eşlik eden rahatsızlıklar meydana gelebilir. Bunlar arasında kronik böbrek yetmezliği ya da bağırsak sorunları (malabsorbsiyon) olabilir.

Fazlalığında ne olur?

Her mineralde olduğu gibi eksiklik ve fazlalık gibi durumlarda vücut birtakım bulgular ortaya koyar. Bu noktada olması gereken minerallerin belirli bir aralıkta alınması gerektiğidir. Eğer çinkonun vücuda fazla alınması durumunda ise kusma, bulantı, karın krampları, iştahsızlık, baş ağrısı ve ishal gibi belirtiler meydana gelebilir. Bunun dışında demir ve bakır mekanizmalarında hasar meydana gelebilir ve bağışıklık sistemi olağan bir şekilde çalışmaz. Sonuç olarak minerallerin fazlalığı da eksiklikleri gibi tablolar ortaya koyabilmektedir.

Kovid-19 döneminde çinko takviyesi

Yapılan bir bilimsel araştırmaya göre çinkoyla takviye uygulayan bireyler daha hızlı iyileşme gösterebilmektedir. Yaklaşık olarak beş gün sonra takviye uygulayanların yüzde 70’i iyileşim gösteriyor. Bunun yanında placebo alanların iyileşme oranı ise yüzde 27 ile sınırlı kalmaktadır. Bir diğer çalışmaya göre ise takviye alanlar ile almayanlar arasında herhangi bir fark bulunmuyor. Birçok besin maddesinde bulunduğu için beslenme planını gözden geçirmek de faydalı bir davranış olacaktır. Bunun dışında eğer çinkonun eksikliğini yaşıyorsanız ya da buna dair bir şüpheniz bulunuyorsa doktor kontrolünde tedavi planı uygulamak elzemdir. Fazlalığı ve eksikliği durumlarında benzer sonuçlar ortaya çıkabileceği gibi vücuda giren her mineralin dengeli bir oranda alındığından emin olmak gerekmektedir.

Diğer Makaleler

  • Küba Aşısı Nedir?

    Küba aşısı hikayesini öğrenmek aşı ve sağladığı faydalar açısından bütünsel bir yaklaşım olacaktır. Bu noktadan yola çıkarak bu yazıda öncelikle Küba ülkesinin aşıya erişme süreci anlatılacaktır. Küba’da devrim dönemine kadar eğitim, sağlık ve bilim alanlarına gerekli maddi destek sağlanmamaktaydı. Doğal kaynaklar olarak da yetersiz olan ülkenin ekonomik olarak güçlü bir kaynağa ihtiyacının olması ülkeyi farklı…

  • |

    Cebimdeki Yabancı’ya Başka Bir Yorum

    Cebimdeki Yabancı’ya Başka Bir Yorum Gündemde “Cebimdeki Yabancı” filmi var. Hepimizin cep telefonlarını bir kez daha sorgulamasına neden olan ilginç bir film. Gelin bu sıcak gündemde, meseleye bu “yabancı”nın başka marifetlerinden bakalım… Dünya nüfusunun %50’den fazlası cep telefonu kullanıyor ve önemli bir kesimde bu durum bağımlılık boyutunda. Cep telefonları baz istasyonlarından gelen radyo dalgaları ile…

  • |

    Elektronik Sigara Daha Mı Tehlikeli?

    Elektronik Sigara için ülkemiz de dahil birçok ülkede yasaklayıcı tedbirler söz konusu. Dünya Sağlık Örgütü de, yakın zamanda bu önlemlerin sıkılaştırılması tavsiyesini duyurdu. 2015 yılında Amerikan Kanser Araştırmaları Derneği ve Amerikan Klinik Onkoloji Derneği de ortak bir bildiriyle uyarıda bulunmuştu. Bu bildiride, elektronik sigaraların, yanıcı tütün ürünlerinden daha az zararlı olduğuna dair algının yanlış olduğuna…

  • |

    Isı Tedavisi (Hipertermi) Nedir?

    İnsan bedeni çalışan ve aksiyon gösteren birçok mekanizmaya benzer olarak ısı üretir. Açık ya da kapalı alanlara göre farklılıklar görülse de bedenimizin iç ısısı normal koşulda 37,6 derecedir. Yetişkin bir bireyin ortalama olarak oral vücut ısısı 37, rektal olarak ısısı 37,5 ve aksiller ısısı ise 36,5 olarak karşımıza çıkmaktadır. Ortalama değerinden 0,3-0,6 derecelik sapmalar vücut…

  • |

    Beyin Tümörü Tedavisi

    Beyin tümörü tedavisinde uygulanan yöntemler radyoterapi, kemoterapi, cerrahi, radyocerrahi, hipertermi ve elektrik alan tedavisi ve immünoterapi olarak sıralanabilir. Beyin tümörünün türüne, büyüklüğüne ve bunlara benzer birçok faktöre göre farklı tedaviler uygulanmaktadır. Vücut içerisinde farklı bir alandan gelişen kansere bağlı olarak beyne bir sıçrama var ise buna ikincil beyin tümörü ismi verilmektedir. İkincil beyin tümörü yani…

  • HPV Aşısı

    HPV Aşısı Human Papilloma Virus (HPV), daha çok cinsel yolla bulaşan hastalıklara yol açan ve 100’ den fazla alt tipi olan bir virüstür.  Ancak kansere yol açan alt tipleri HPV 6 ve 11’dir. Diğer tipleri kanser sebebi değildir ya da olasılık çok düşüktür. Genel algı HPV’ye bağlı daha çok kadınlarda kanser geliştiği, bu sebeple sadece…