Selenyum insanlar için çok faydalı bir mineral olup dışarıdan alınması gereken esansiyel bir maddedir. Vücutta birçok enzimin yapısına katılan selenyum tiroid bezinin fonksiyonlarının sağlanmasında da görev almaktadır. Antioksidan mekanizmalarla işbirliği sayesinde bağışıklık sisteminin etkin olarak işlenmesini sağlar. Aynı zamanda arsenik, civa ve kadmiyum gibi ağır metallerle meydana gelen zehirlenmeler sonucu ortaya çıkan toksik etkilerin azalmasına yardımcı olur. Bu kadar önemli görevlere sahip olan bu mineralin en kritik görevi ise vücudumuzda yer alan birçok enzimatik reaksiyonunun yapısına katılmasıdır.
Enzimler insan vücudu hücrelerinin fonksiyonlarını normal olarak gösterebilmesi için gerekli olan kimyasal reaksiyonların hızını artıran protein yapısına sahip olan biyomoleküllerdir. Bedenimizde gerçekleşen bütün reaksiyonlar enzimlerin sayesinde olmaktadır. Bu enzimlerin fonksiyonlarını doğru bir şekilde yerine getirebilmesi için ise bazı mineraller gereklidir. Bu minerallerden bir tanesi de selenyumdur.
Vücudumuza yararlı olan bütün maddelerin belirli oranlarda var olması gerekmektedir. Bütün bu maddelerin eksikliğinde birtakım sorunlar meydana geldiği gibi selenyumda da aynı koşullar mevcuttur. Selenyum mineralinin eksikliğinin bir hastalığa sebebiyet verdiği ilk olarak keshan hastalığı ile ortaya çıkarılmıştır. Bu hastalık Çin’in keshan bölgesinde ortaya çıkmış olup kalp kasının tutuluma sebebiyet veren bir kardiyomiyopatidir.
Sağlığımıza etkileri
Selenyum minerali insan bedeninde birçok fonksiyona yardımcı olarak çalışır. Bu noktada da birden fazla sistem üzerinde etkileri bulunur.
Bağışıklık sistemi: Glutatyon peroksidaz enzimi üzerinde rol oynayarak antioksidan bir etki gösterir. İltihaplanmaları azaltarak savunmanın en etkin sistemi olan bağışıklık sisteminin işleyişinin normal olarak devam etmesini sağlar.
Sinir sistemi: Vücutta büyük hasarlar meydana getirebilen oksidatif hasarı önleyerek hafızayı korur. Alzheimer ve parkinson türevi hastalıklarının oluşumunu engeller ya da geciktirir.
Tiroid fonksiyonları: Vücut metabolizması için önemli bir yere sahip olan tiroid hormonunun oluşumunda yalnızca iyot değil selenyumun rolü de büyüktür.
Kanser: Selenyum eksikliğinin cilt kanseri ile ilgili olabileceğine dair bilimsel çalışmalar mevcuttur.
Kalp hastalıkları: Koroner arter ismi verilen kalp damar hastalıklarından bazılarını tekikleyebilemektedir. Kas tutulması ile beraber kalp yetmezliği, EKG ve ritim bozukluklarına da sebep olabilmektedir.
Kas hastalıkları: Selenyum eksikliğinde özellikle iskelet kasının tutulumu gözlenebilir.
Üreme sistemi: Selenyum sperm sayısını ve hareketliliğini etkilemektedir.
Selenyum eksikliğinin temel sebebi yetersiz ve dengesiz yapılan beslenmedir. Bunun dışında mide ve bağırsak sisteminde oluşan bazı rahatsızlıklar sonucu maddelerden alınan selenyumun emilimi engellenebilmektedir. Böbrek ve kan hastalıklarından bazıları da selenyumun vücuttaki ihtiyacını artırabilmektedir.
Selenyum eksikliğini nasıl anlarız?
Vücudumuzdaki maddelerin eksikliklerinde birtakım belirtiler gözlemlenir. Bunlar arasında tırnak ve saç yapısında değişmeler başta gelenler arasındadır. Tırnaklar incelir ve saçlarda da renk değişimleri gözlenir. Kas zayıflıkları ve eklemlerde birtakım rahatsızlıklar meydana gelebilir. Çocuklarda boy uzamasında gecikme oluşabilir. Etkilediği mekanizmalardan olan tiroid hormonlarının yapımında gecikmeler oluşur ve yapım azalarak hipotiroidiye ait belirtiler ortaya çıkar. Bağışıklık sistemi de doğrudan etkilendiği için sistemde baskılanma meydana gelebilir. Bunun sonucunda ise bireyde sürekli enfekte olma durumu söz konusu olabilir. Kişi halsiz ve yorgun hissedebilir.
Selenyumun vücut için yeterli olup olmadığına kandaki selenyum miktarına bakılarak karar verilmektedir. İdrar ve kandaki miktarına bakılarak kısa süreçteki selenyum düzeyi ölçülebilmektedir. Bununla beraber saçta ve eritrositlerde bulunan glutatyon peroksidaz enziminin etkinliği ise bize uzun dönemdeki selenyumun oranı hakkında bilgi vermektedir.
Selenyum mineralini birçok gıdadan alabiliyoruz. Bunlar arasında hem hayvansal hem de bitkisel gıdalar kaynak olarak kullanılabilmektedir. Et, balık, deniz ürünlerinin dışında sebze ve meyve grubu; süt ve ürünleri, birçok yağ selenyum minerali açısından önemli besin kaynaklarıdır. Günlük olarak önerilen ve alınması gereken selenyumun miktarı hem kadın hem de erkek bireyler için 1 mikrogram olarak belirlenmiştir.
Bütün maddelerin yararı olduğu kadar fazla miktarda alımın da birtakım sorunlara yol açacağı kesindir. Selenyumun kanda ani yükselmesiyle bulantı, ishal ve kusma gibi belirtiler görülebilmektedir. Uzun süreli dengesizliklerde de tırnak ve saçlarda dökülmeler; cilt, sinir ve diş yapılarında bozukluklar görülebilmektedir. Karaciğerde fonksiyonel bozulmalar ve kalpte EKG farklılıkları gözlemlenmektedir.
Beslenmenin önemi
Gerekli tetkikler yapılarak selenyumun eksiklikleri saptanabilmektedir. Bununla beraber kendiniz selenyum minerali eksikliğinden şüphe duyuyorsanız doğrudan haplara yönelmek yerine selenyum mineralinden zengin besin maddelerinin vücuda alınması daha doğru bir karar olacaktır. Beslenmeyle alakalı sorunlarınız olduğunu düşünüyorsanız da gerekli sağlık kuruluşlarında idrar ve kan tahlili sürecine dahil olarak saptalamalarda bulunulabilir. Eğer eksiklikler besinlerle çözülemiyorsa ise belirli zaman aralıklarıyla ve doktor kontrolünde damardan uygulamalar verilebilmektedir. Günlük hapların kullanımı böbrek ve karaciğerde fonksiyonel hasarlara yol açabilmektedir. Bu noktada bahsettiğimiz gibi en güzel çözüm yeterli ve dengeli beslenmek olacaktır. Bu besinlerle sadece selenyum değil vücudumuzun ihtiyacı olan onca mineral ve dahası bedenimizde faaliyet gösteriyor olacaktır. Daha fazla detaylı bilgi edinmek için kliniğimize başvurabilir ya da iletişim sayfasından bize ulaşabilirsiniz.